Elbistan’ı çaresiz bırakan detay: Tüm iş makineleri saatler önce ilçeden ayrıldı
HABER7 – ÖZEL
Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki büyük depremin merkez üslerinden biri olan Elbistan’da en büyük yıkım noktalarından biri de kent ekonomisinin yüzde 80’ini sağlayan güneşli mahalledeki Ahmet Karacabey Caddesi oldu. İlk depremde sadece 3-4 binanın yıkıldığı Elbistan, yıkımın yaygın olduğu bölgelere iş makineleri gönderdi. İkinci depremin merkez üssü olan ilçede iş makinesi kalmadığı için enkaza müdahale edilemedi.
Haber7’ye açıklama yapan Elbistanlı depremzede Tebernüş “Pazarcık’ta ilk depremde burada sadece 3-4 bina yıkıldı. İlk depremde ilçedeki iş makineleri hızla yıkımın olduğu bölgelere gitti. Böyle bir ikinci depremi kimse beklemiyordu. İkinci depremde de. Elbistan ilçemiz neredeyse tamamen yıkılmıştı ve iş makinalarımız maalesef burada yoktu.
Burada sadece eski binalar yıkılmakla kalmadı, birçoğu hala ayakta. Ancak, 2,5 milyona satılan birçok yıkılmış yeni bina vardı. Müteahhitler evleri güzel ve sağlam yapıp ilk projelerinde reklam veriyorlar ama sonra kalite düşüyor. Bu sarsıntıda bunu net bir şekilde gördük. Adamın 20 yıllık binası nasıl duruyorsa yenisi de yıkıldı. Hayatta kalanlarımız ilçeyi terk etti. 150 bin nüfuslu ilçede 50 bin kişi bile kalmadı. Bir yanda acımız bir yanda ise bundan sonra ne olacak sorusu var mı? Devletimize güveniyoruz, ilk gün sıkıntılar yaşandı ama sonra her yerden yardım geldi. Yiyecek ve giyecek sorunu yok ama tuvalet ve duş laneti devam ediyor. Rusya bir yıldır Ukrayna’ya bomba yağdırıyor, bunun 1/10’u zarar görmedi” dedi.
DEPREMDEN DAHA ÇOK SESLİ OLANLARA MİNNETTARIZ
Ahmet Karacabey Caddesi’ndeki bir dükkan sahibi, “Gerçekten eşi benzeri olmayan bir deprem yaşadık. Elbistan’ın kalbi bu caddeydi. İlçe ekonomisinin yüzde 80’i buradaydı. Artık ne bina ne işyeri kaldı.
Elbistan çok zengindi, her şeyimiz vardı, şimdi hiçbir şeyimiz yok. Deprem hemen hemen her şeyi yerle bir etti ama bizi bundan daha fazla götüren bu yağma olaylarıydı. İlk gece burada bir lokma ekmekle bekledik. Bir gece hiçbir şey yemezsen hiçbir şey olmaz. Ertesi gün her şey gelmeye başladı. Bunlara ne gerek vardı?” dedi.